2026’ya Doğru Türkiye Ekonomisi
EKONOMİ2024 ve 2025’in ekonomik göstergeleri, Türkiye’nin uzun süredir mücadele ettiği yüksek enflasyon sarmalında geçici iyileşmelere sahne olsa da, 2026 yılı hem politika yapıcılar hem de vatandaşlar için yeni bir sınav yılı olacak.
EKONOMİM DERGİ
Enflasyonla Mücadelede Yeni Bir Eşik mi?
ÖTV Etkisi, Otomobil ve Konutta Yeni Dönem
2026’da Enflasyon Beklentisi: Yüzde 20'nin Altına İner mi?
Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası'nın son Orta Vadeli Program (OVP) projeksiyonlarına göre, 2026 yılında enflasyonun yüzde 14–18 bandına gerilemesi hedefleniyor. Ancak:
• Gıda arzı krizleri
• Enerji fiyatları
• Jeopolitik belirsizlikler
• İç talep baskısı
gibi faktörler bu hedefin tutturulmasını zorlaştırıyor.
Ekonomistler, para politikasında sıkı duruşun 2025 sonuna kadar sürmesi halinde 2026'nın ikinci yarısından itibaren fiyatlarda istikrarın başlayabileceğini belirtiyor. Ancak bu süreçte halkın yaşam maliyetine dair algısı, teknik verilerden çok daha yavaş düzeliyor.
ÖTV Düzenlemesi Piyasayı Nasıl Etkiler?
Son yapılan ÖTV güncellemeleri, elektrikli ve hibrit araçlarda vergisel avantajın daralmasına neden oldu. Bu durum, sıfır araçların fiyatlarını yukarı çekerken; özellikle orta sınıf tüketiciler için araç edinimini zorlaştıracak.
Ancak paradoksal bir şekilde, talep daralmasının yarattığı stok birikimi, 2025’in son çeyreğinden itibaren kampanya ve indirimleri tetikleyebilir. Yani, fiyatlar artarken erişilebilirlik politikalarına yönelinmesi bekleniyor.
Bu bağlamda 2026 yılı itibarıyla:
• Yerli üretim araçlara daha güçlü destek gelebilir.
• Kamu bankaları taşıt kredisi faizlerini sübvanse edebilir.
• Otomotiv pazarı yeniden düşük tempolu ancak sürdürülebilir bir yapıya kavuşabilir.
Konut ve Kiralarda Tehlike Büyüyor: “5 Kişilik Bekâr Evleri” Yeni Gerçeklik
Asıl kırılma ise konut piyasasında yaşanıyor. Türkiye’de büyükşehirlerde kira artışları son iki yılda yüzde 300’ü aşarken, özellikle bekarlar, öğrenciler ve yeni mezun çalışanlar için barınma artık temel kriz başlıklarından biri haline geldi.
2025 sonuna gelinirken:
• İstanbul, Ankara ve İzmir’de bekâr evlerinde kişi başına düşen alan ortalaması 9 m²’ye kadar düştü.
• Tek kişinin kalması gereken 1+0 dairelerde 5 kişilik yaşamlar görülmeye başladı.
• Kira ödeyemeyen bireylerin bir kısmı yeniden ailesinin yanına dönmeye başladı.
2026’da Konut Ne Olur?
Hükümetin sosyal konut projeleri henüz arz-taleple örtüşecek düzeyde değil. Konut üretimi yavaş, finansmana erişim sınırlı ve maliyetler yüksek.
Ancak bazı olası gelişmeler umut vadediyor:
• TOKİ ve Emlak Konut eliyle üretilen sosyal konut projelerinin 2026 ortasından itibaren piyasayı bir miktar rahatlatması bekleniyor.
• Yeni düzenlemelerle kiralama platformlarının (günlük/haftalık) sıkı şekilde denetlenmesi, arzı kiracılar lehine kaydırabilir.
• Gençlere yönelik “birlikte yaşam ve paylaşım” odaklı mikro ev projeleri gündeme gelebilir.
Sonuç: 2026’da Dengelenme Beklentisi Ama Hayat Hâlâ Zor
Türkiye, 2026’ya doğru ekonomik programlarıyla daha kontrollü bir enflasyon ortamı yaratmaya çalışsa da, konut krizi ve taşıt erişiminde derinleşen eşitsizlikler önümüzdeki dönemin temel başlıkları olmaya devam edecek.
ÖTV politikalarının sadeleşmesi, yerli üretimin güçlendirilmesi ve sosyal konut seferberliğinin hızlanması; 2026'daki yaşam maliyetini belirleyecek temel faktörler olacak.
Ekonomik veriler toparlansa da; sokaktaki vatandaşın cebindeki yangın, daha uzun süre konuşulacak gibi görünüyor.
İlginizi Çekebilir