Susuz Şehir, Sessiz Siyasetçiler
22 Temmuz 2025, Salı 17:53
Kahramanmaraş, tarihinin en kurak dönemlerinden birini yaşıyor. Son 70 yılın en susuz yılı… Ayvalı Barajı’nda doluluk oranı %2’ye kadar düşmüş durumda. Karasu, Pınarbaşı ve sondaj kaynaklarında ise su kaybı %60’a ulaşmış. Şehrin 63 mahallesinde zamanlı içmesuyu iletimine geçildi. Buna rağmen şehri yönetenler kadar muhalefet cephesinde de çarpıcı bir sessizlik hâkimdi. Ta ki Fırat Görgel konuşana dek…
Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, yaptığı açıklamada, “20 gün içerisinde Kılavuzlu’dan su temini sistemini devreye alacağız. Sorun kalıcı olarak çözülecek” dedi. Aylar süren teknik çalışmalar, mühendislik planlamaları ve kriz yönetiminin ardından nihayet bir çözüm ufukta belirdi. Elbette geçici zorluklar yaşandı. Ancak kim ne derse desin, bu şehirde halkı mağdur etmemek adına yükü sırtlanan biri varsa, o da Fırat Görgel’dir. Görünmeyen kamburu neredeyse çıkacak.
Peki ya diğerleri?
Bugünlerde muhalefet partilerinin diline “Maraş susuz kaldı” söylemleri pelesenk olmuş durumda. Elbette eleştiri haktır ama sormak gerekiyor: Bu zamana kadar neredeydiniz? Sadece muhalefet değil, iktidar kanadından birçok isim de aynı sorunun muhatabı. Siyaset, yalnızca konuşmak değil; şehrin derdine derman olmak için susup çalışmaktır. Sorunlar ayyuka çıktığında değil, henüz sessizken harekete geçmektir.
Geçtiğimiz günlerde Ziraat Odası Başkanı Mehmet Çetinkaya, durumu ciddiyetle ele alarak geçmiş zaman gerekli mercilerle temasa geçti. Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin’den bile destek istemek zorunda kaldı. Çünkü ortada sadece içmesuyu değil, tarımsal üretimi tehdit eden bir kuraklık vardı. O an sessiz kalan vekillerin, şimdi çıkıp suyun yokluğuna dair tweet atması, sorunun değil algının peşinde koşulduğunu gösteriyor.
Fatma Şahin Ne Yaptı?
Böbürlenerek, Kahramanmaraşlı siyasetçileri eleştirme hakkını kendinde buldu.
Peki, bu hakkı nereden aldı? Haksız olduğu nokta tam da burada:
Bu eleştirme cesaretini bizim sessizliğimizden, bizim suskunluğumuzdan aldı.
Kendi içimize kapanırken, o konuştu.
Biz izlerken, o gündem kurdu.
Sıcak bir gelişme daha:
Birkaç gün önce Çağlayancerit Belediye Başkanı Yemliha Göktaş, Fatma Hanım'ı ziyaret etti.
Bu ziyaretin bize anlattığı iki net mesaj var:
- Kahramanmaraş için mi gidildi?
- İnadına mı...
Kısaca anladığımız şu:
Yemliha Başkan da, suskunluğu tercih ediyor.
Belki dostluk gösterisi gibi görünse de, aslında arkasında çok daha derin bir mesaj var.
Ve biz bu mesajı alıyoruz:
Siyaset, artık sessizliğe değil, duruşa bakıyor.
Siyaset; krizi fırsata çevirmek değil, krizin içine girip çözümün bir parçası olabilmektir. Maraşlı susarken, siyasetçi susmamalıydı. Konuşmanız değil, harekete geçmeniz gerekiyordu. Sadece eleştiriyle değil, çözüm önerisiyle gelmeliydiniz. Çünkü bu şehir, konuşanları değil sırtında yük taşıyanları hatırlıyor.
Evet, bu şehirde ihanet eden siyasetçiler oldu. İrfan Karatutlu’nun sözlerine bu noktada katılmamak mümkün değil. Ancak şimdi önemli olan, geçmişi suçlamak değil, geleceği kuraklıktan kurtarmak. Fırat Görgel bu yükü tek başına taşıyor. En azından şimdilik. O halde yapılması gereken bellidir: Eleştiriyi bırakın, çözüm masasına oturun. Sessiz olun ama çözüme katkı verin. Çünkü Maraş, konuşan değil çalışan siyasetçilere muhtaç.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum