Lübnan hükümeti, Hizbullah'ı da kapsayacak şekilde ülkedeki tüm silahlı varlığın devlet tekeline alınması ve grupların elindeki silahların toplanması kararını kabul etti.
Enformasyon Bakan Paul Markus, silahların devletin tekelinde olması gündemiyle Cumhurbaşkanı Joseph Avn liderliğinde Beyrut'taki Baabda Sarayı'nda düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası basına açıklamalarda bulundu.
Markus, Hizbullah dahil olmak üzere Lübnan topraklarındaki silahlı varlığın sona erdirilmesi konusunda Bakanlar Kurulu'nda mutabakat sağlandığını belirtti.
Hükümetin aldığı kararlarla ülkede istikrarı sağlamayı, devlet otoritesinin tesisini ve yeniden inşayı hedeflediğini ifade eden Markus, "Toprakların tamamında, Hizbullah dahil olmak üzere, silahlı varlığın sona erdirilmesi ve sınırda ordunun konuşlandırılması konusunda mutabık kaldık." dedi.
ABD önerisinin hedeflerinin ilgili tüm ülkeleri kapsadığına işaret eden Markus, Bakanlar Kurulu'nun ABD planının hedeflerini onayladığını, ordunun silahların toplanmasına yönelik planı doğrultusunda detayları ele alacağını aktardı.
Markus ayrıca Cumhurbaşkanı Avn'ın, Bakanlar Kurulu'nda Lübnan ekonomisini kurtarma çabalarına ilişkin Arap ülkeleriyle temaslarına ilişkin bilgi verdiğini aktardı.
Şii bakanlar, Bakanlar Kurulu toplantısını terk etti
Öte yandan Markus, bazı bakanların yapılan tüm ikna çalışmalarına rağmen Bakanlar Kurulu toplantısından ayrıldığını söyledi.
Markus, söz konusu bakanların sadece toplantıdan ayrıldığını hükümetten ayrılmadığını dile getirdi.
Çalışma Bakanı Muhammed Haydar, Lübnan'daki "El-Cedid" televizyonuna yaptığı açıklamada, ABD önerisini onaylamadıkları için Bakanlar Kurulu toplantısından ayrıldıklarını ancak önerinin daha sonra incelenmesini istediklerini söyledi.
"Bakanlar Kurulu toplantısından ayrıldık ama hükümetten çekilmedik." diyen Haydar, toplantıyı terk eden bakanlar olarak tutumlarının bir "tırmanış" olmadığını dile getirdi.
Adalet Bakanı Adnan Nassar da toplantıyı terk eden bakanların Lübnan ordusunun rolünü vurguladıklarını ve silahın tek elde toplanması ilkesine onay verdiklerini aktardı.
Lübnan'da silahların devletin tekelinde olması gündemiyle 5 Ağustos'ta toplanan Bakanlar Kurulu, "orduya silahların yıl sonuna kadar toplanmasına dair bir plan hazırlama" görevi vermişti.
Hizbullah ise Nevvaf Selam hükümetinin silahların toplanması kararının "Lübnan'ı İsrail'e karşı direniş silahından mahrum bırakacağını" iddia ederek, bu kararla "büyük bir hata yapıldığını" savunmuştu.
ABD'li Temsilci Barrack'a göre, Lübnan'ın silahların toplanması kararı "tarihi ve cesurca"
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan hükümetinin ülkedeki silahların devlet tekelinde toplanması yönündeki kararını "tarihi ve cesurca" olarak niteledi.
Barrack, X hesabından yaptığı açıklamada, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'ı Bakanlar Kurulu'nda alınan karar dolayısıyla tebrik etti.
Alınan kararın Kasım 2024'te İsrail'le yapılan Ateşkes Anlaşması’nı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararını, Taif Anlaşması’nı tam olarak uygulama yönünde tarihi, cesur ve doğru bir karar olduğunu belirtti.
Barrack, "Bu haftaki Bakanlar Kurulu kararları, nihayet Lübnan için 'Tek Millet, Tek Ordu' çözümünü hayata geçirmiştir. Lübnan halkının yanındayız." ifadelerini kullandı.
Yaptığı bir diğer X paylaşımında ise "Verilen sözler tutuldu." ifadesine yer veren Barrack, ABD Başkanı Donald Trump'ın "Yönetimim, Lübnan'ın ekonomik kalkınma ve komşularıyla barış içinde bir gelecek kurmasına yardımcı olmaya hazır… Lübnan'da, Hizbullah teröristlerinin pençesinden kurtulmuş bir gelecek için yeni bir şans var." şeklindeki sözlerine işaret etti.
Barrack, ABD Dışişleri Bakanı Mark Rubio'nun da "Lübnan’daki hedeflerinin, Hizbullah’la mücadele edebilecek ve onu silahsızlandırabilecek güçlü bir Lübnan devleti oluşturmak" olduğu şeklindeki sözlerine atıfta bulundu.
Lübnan'da bu akşam toplanan Bakanlar Kurulu, Hizbullah'ı da kapsayacak şekilde ülkedeki tüm silahlı varlığın devlet tekeline alınması ve grupların elindeki silahların toplanması kararını kabul etmişti.
Hizbullah'ın "silah bırakması" meselesi
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, 19 Haziran'da Beyrut yönetimine "ülkedeki tüm silahların yalnızca devletin denetiminde toplanmasını öncelikli hedef olarak belirleyen" ABD önerisini sunmuştu.
Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, 29 Temmuz'da yaptığı açıklamada "devletin egemenliğini yalnızca kendi güçleriyle ülkenin tüm topraklarında tesis etme" konusunda görüşmeler gerçekleştirileceğini söylemişti.
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, 30 Temmuz'da yaptığı açıklamada, silah bırakmanın Lübnan'ın iç meselesi olduğunu belirterek, Hizbullah'ın İsrail için silah bırakmayacağını ifade etmişti.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.